Date Archives Kasım 2020

Sosyal Medya Kitap Tagi

Sosyal Medya Kitap Tagi

Sosyal medya kitap tagi son zamanlarda kitap, yazar önerisi, eleştirisi adına yapılan etkinliklerden bir tanesi. Sosyal medya platformlarının özelliklerine göre 7 soru oluşturuluyor ve bunların her birisi için platformun temel özelliklerine göre cevaplar veriliyor. Mesela Youtube bir video platformu olduğu için film içerikli bir soru sorulurken Twitter duygu ve düşünceleri sınırlı karakterle ifade etmeye imkân verdiği için daha kısa bir kitaba dair soru soruluyor. Ben de sizler için önerilerimi içeren bir sosyal medya kitap tagi hazırlamayı uygun gördüm. Keyifli okumalar…

Nedir Sosyal Medyada Kitap Tagi?

Sosyal Medya Kitap Tagi
Sosyal Medya Kitap Tagi
  • Facebook: Sana herkesin okuman için baskı yaptığı bir kitap?

Şeker Portakalı -JoseMauro De Vasconcelos

Bu kitap aslında bir kişinin baskısı ile değil, çevrenin baskısıyla okuduğum bir kitap. Çoğu zaman herkesin elinde gördüğüm, sürekli vitrinlerde yer alan kitapları okumak için bir süre beklerim. O furya geçtikten sonra hala içimde bir merak varsa okumayı tercih ederim. Fakat Şeker Portakalı için aynı durum geçerli değil.

Şeker Portakalı kitabını sürekli gittiğim kitapçılarda, alışveriş yaptığım internet sitelerinde çok satanlar arasında görüyordum. Bir süre görmezden geldim! Fakat bir noktada ya ne var bu kitapta bu kadar? dedim ve satın aldım. İyi ki de almışım. Hemen okumaya başladım ve gerçekten birkaç sayfa sonra Zeze’nin yanında, hatta yanı başında olduğumu hayal ettim. 5-6 yaşlarındaki Zeze aslında yoksul bir aile çocuğu. Hayatları ailecek çok parlak değil. Fakat Zeze çocuk kalbiyle içinde bulunduğu ortama hapsolmuyor. Hayaller kuruyor. Yeri gelince büyümüş küçülmüş oluyor, yeri gelince muziplikleri yapmaktan geri kalmıyor. Siz de sayfalar boyunca Zezeilebirlikte hem seviniyor hem üzülüyorsunuz. Fakat sonunda göz yaşlarınızın kendiliğinden yanaklarınızdan süzüleceği bir sahne ile karşılaşıyorsunuz.

Eğer Şeker Portakalı okumadı iseniz ilk sayfalar karmaşık, durağan gelebilir. Sakın sıkılıp pes etmeyin. Bitirdiğinizde serinin iki kitabı daha var. Güneşi Uyandıralım ve Delifişek. Bunlarda da Zeze’nin ilerleyen yıllarına şahit oluyorsunuz.

  • Tumblr: Sen okuduktan daha sonra popüler olan bir kitap?

Değirmen- Sabahattin Ali

Sabahattin Ali’nin Değirmen adlı hikâye kitabını ben lise döneminde okumuştum. Nasıl elime geçmişti, kim önermiş ya da nerden görmüştüm hatırlamıyorum. Fakat içindeki hikayeler çok hoşuma gitmişti. Akıcı bir dil, içten bir anlatım ve kısa kısa hikayeler olduğu için okuması kolay gelmişti. Ancak her hikâyeyi bitirdiğimde durup düşünüyor, hikâyenin benim hayal dünyamda devam ettiğini sezinliyordum. Ardından Sabahattin Ali’yi merak edip araştırdım. Hayatı, özellikle trajik biçimde öldürülmüş olmasına çok üzüldüm. Hala aynı hislerim devam ediyor…

Değirmen’den sonra da Sabahattin Ali’nin hemen bütün kitaplarını okudum ben. Hatta mahkemelerdeki savunmaları, şiirleri çok ilgimi çekmişti. Bestelenen şiirlerini özellikle internetten arayıp dinlerdim. Aradan yıllar geçti.Acayip bir Sabahattin Ali popülaritesi ortaya çıktı. Kürk Mantolu Madonna ve diğer eserleri hep en çok satanlar arasında yer alıyor. Bunu hak eden nadir kalemlerden birisi olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Sabahattin Ali, çok genç yaşta hayata gözlerini yummuş. Bir fail-i meçhul kurbanı. Fikirleri, düşünceleri, doğru kabul ettiğini söylemekten vazgeçmemesi nedeniyle hapislere atılıyor. İşkence görüyor ve hapishanedeyken sır biçimde ortadan kaybediliyor. Kim bilir daha uzun yaşasa ne eserler kaleme alacak, Türk Edebiyatına nasıl bir ivme kazandıracaktı? Ölümü kabul edilen zamanın üzerinden 70 yıl geçince kitaplarının telif hakları kalktı. Bu yüzden de çok sayıda yayınevi Ali’nin kitaplarını bastı. Marketlerdeki indirim reyonlarında dahi bulunabiliyor. Fakat keyif alacağınız ve kitaplığınızın en özel köşesine koyacağınız kitaplar olacağını düşündüğüm için biraz bilindik bir yayın evinden, daha kaliteli baskılar almanızı öneriyorum.

  • MySpace: Önceden okuyup beğendiğin ama şimdi okusan muhtemelen beğenmeyeceğin bir kitap?

Yavuz Bahadıroğlu

Burada bahsedeceğim tek bir kitaptan ziyade bir yazar. Yavuz Bahadıroğlu’nun kitaplarıyla daha ortaokul yıllarında tanışmış, lise, hatta üniversite yıllarımda büyük bir ilgiyle okumuştum. Özellikle ilk tanıştığım yıllardaki kitaplarında anlattığı tarih sahnelerinde coşuyor, okudukça göğsüm kabarıyordu. İslamiyet ve Türklük vurgusu yapıyor, atalarımız neler yapmış, neler başarmış, tarihimizde ne cengâverler varmış diye hayret ediyordum. Çocukluğun heyecanı ile yıllarca benzer hisler devam etti.

Bahadıroğlu Osmanlı padişahlarını anlatıyor, o dönemlerdeki Mimar Sinan gibi önemli kişilerin hayatlarına kitaplarında yer veriyordu. Akıcı dili ve hikâye edişi ile okumayı sevmemde, tarihi sevmemde payı olmuştur diye düşünüyorum. Fakat son yıllarda kendisini tanıdıkça, konuşmalarını, beyanlarını gördükçe benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Sonradan fark ettim ki kitaplarında da sağlam bir kurgu yok. Bir iki kitabında çeşitli tekrarlar fark ettim. Bunlar bende yazdığını dönüp okumadan, kurgusunu, zaman, olay kronolojisi oluşturmadan kitaplarını bastırdığı algısı uyandırdı. Yine akademik tarih kitapları ile bazı kitaplarını karşılaştırdığımda olayları, durumları taban tabana zıt işlediğini fark ettim.

Yavuz Bahadıroğluolayları kendi penceresinden görüyor ve nasıl sunmak istiyorsa öyle sunuyor, yeri gelince kitaplarındaki anlattığı değerlerden çok uzak söylemleri ağzına alabiliyordu. İlk başta buna şaşırsam da bir süre sonra bunun daha ileri geçtiğini fark ettim. Sonuç olarak benim için bir hüsran oldu diyebilirim.

  • Instagram: Çok güzel olduğu için Instagram’a koymak istediğin bir kitap?

Uzun Hikaye- Mustafa Kutlu

Mustafa Kutlu ile ilk tanışmam üniversiteyi bitirdiğim yıl olmuştu. Dört yıl boyunca edebiyat dersleri almış, fakat hiçbir hocamızdan Mustafa Kutlu adını duymamıştık. Varsa yoksa hayatını kaybetmiş yazarların, şairlerin kitapları okutuluyor, anlatılıyordu. Gençten bir hocamız Kutlu’nun o ara yeni çıkan bir kitabından bahsediyordu ve mutlaka tanışmamız gerektiğini söylemişti. Ben de Uzun Hikaye’yi internetten buldum ve sipariş verdim. Daha geldiği gün bitirmiştim. Dili, anlatılan konu, o kadar hoşuma gitmişti ki ondan sonra neredeyse bütün kitaplarını satın alıp okumaya başladım.

Uzun Hikaye, 2000 yılında ilk baskısını yapmış. Fakat asıl ününü 12 Ekim 2012 tarihinde vizyona giren filmiyle kazandı. Tabi ben de o ilk gün gidip filmini izlemiştim. Film, yönetmeni ve kadrosuyla büyük yankı uyandırdı ve herkes Kimmiş bu Mustafa Kutlu? diye araştırmaya, kitapları bir anda her yerde satılmaya başladı. Bu kitap birkaç kez okuduğum, her seferinde de farklı duygular hissettiğim nadir kitaplardan birisi olmuştur. Daha sonra da pek çok kişiyi Mustafa Kutlu ile tanıştırırken ilk önerdiğim kitabı olmuştur. Roman tadında bir hikâye okumak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim. Elinize alıp başladığınızda zaten ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu arada filmi de çok başarılı. İnternetten bulup izlemenizi öneririm.

  • Youtube: Filme çevrilmesini istediğin bir kitap?

Hayvan Çiftliği- George Orwell

Hayvan Çiftliği’nin artık bilmeyenimiz yok. Son yıllarda ülkemizde en çok satan ve en çok okunan kitaplarından birisi. Mesela 1000K kitap sosyal paylaşım sitesinde 95,9 bin kişi kitabı Okudum olarak işaretlemiş. 2,5 milyon kez görüntülenmiş.

Hayvan Çiftliği’nin bu başarıyı elde etmesinin pek çok nedeni var. Öncelikle kitap, 1945 yılında Birleşik Krallıktayayınlanmış. Mecazi bir dille yazılmış, fabl tarzında, siyasi bir hiciv romanıdır. Romanda aslında eleştirilen Stalinizmdir; fakat sadece Stalin dönemi anlatılmıyor. Bütün totaliter rejimleri anlatıyor. Her zaman benzer rejimler var olmaya devam ettiği için de kitap, güncel kalmayı daima sürdürüyor.Rejimlerin neler vaat ederek başa geldiklerini, nasıl bir yaşam ve söylem geliştirdiklerini, gücü, makamı elde edinceye kadar nasıl şirin gözüktüklerini anlatıyor. Fakat güce, makama eriştikten sonra eleştirerek yerine geldikleri düzenden çok daha ötesine geçiyorlar.

Bir Peri Masalı altbaşlığı ile yayınlanan Hayvan Çiftliği Türkçeye ilk kez 1954 yılında Halide Edip Adıvar’ın tercümesiyle çevrilmiş. Yıllar içinde çeşitli baskılar yapmış. Yakın zamanda ise Can Yayınları özel baskılarla da kitabı piyasada bulunduruyor. Etkili anlatımı ve eşsiz kurgusu eşliğinde Hayvan Çiftliği herkesin okuyabileceği, hatta tekrar tekrar okunabilecek bir kitap. Burma Günleri, Papazın Kızı, Boğulmamak İçin, Paris ve Londra’da Beş Parasız, Wigan İskelesi Yolu, Aspidistra gibi dilimize çevrilmiş başka kitapları da olsa ülkemizde George Orwell’in1984 ile birlikte en tanınan kitabı.

Şahsen başarılı kitapların filme çevrilmesine çok sıcak bakmıyorum. Bu da kitaplardan filme çevrilen eserlerin pek çoğunu başarısız bulmamdan kaynaklanıyor. Nedense birçok kitaptan uyarlanma film, aynı tadı vermiyor. Başarılı olanlarsa izlenmeye doyulmuyor. Bu açıdan Hayvan Çiftliği’nin iyi bir yönetmen ve güçlü bir kadro tarafından filme çekilmiş olmasını isterdim. Çünkü bu kitap, üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken, siyaset bilimi açısından birçok detay barındırıyor. İnsanların, partilerin totaliterleşmesinin, otoriterleşmesinin önlenmesi adına bazı önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Dünya tarihinde pek çok canlı örneğinin de olması hasebiyle insanlara fark ettirmek için film, kitaptan daha etkili olabiliyor.

Bu arada Hayvan Çiftliği için daha önce iki uyarlama yapılmış. İlk 1954 yılına ait Birleşik Krallıkta yayınlanan bir animasyon, ikincisi de 1999 yılına ait ABD’de yayınlanmış bir animasyon filmi. Ancak günümüz görselliğinde ve profesyonelliğinde bir filme uyarlanırsa çok güzel olacağını düşünüyorum.

sosyal medya kitap tagi
sosyal medya kitap tagi
  • Goodreads: Herkese önerdiğin bir kitap?

Sarı Traktör – Talip apaydın

Herkese önereceğim kitap, Talip Apaydın’ın Sarı Traktör romanı. 200 sayfaya yakın, son derece eğlenceli, etkili ve ele aldığı dönemi yansıtması bakımından çok değerli görüyorum. Kitapta Özeler köyü, köylüler ve köylünün maruz kaldığı değişim anlatılıyor. Köylüler tarımla geçinmekte ve yıl boyu çalışmaya devam etmektedir. Hepsi çalışmayı çok sever. Atları, öküzleri ve Düvenleri ile geçimlerinin peşinde çalışmaktadırlar. Fakat köye ilk traktör geldiğinde tarım işlerinin daha hızlı ve daha az çaba ile yapabileceklerini görürler. Fakat traktör almak hiç de kolay değildir.

Köyün varlıklı ailelerinden İzzet Ağa’nın oğlu Arif de çalışıp çabalamayı çok sever. Fakat traktörü gördükten sonra sevgilisine duyduğu aşka bir de traktör aşkı eklenir. Babasını bir türlü ikna edemez ama pes de etmez… roman, tarımda makinalaşmanın yeni yeni başladığı yıllarda Anadolu insanımızın çektiği sıkıntıları, traktörün o dönem halka sunulma biçimini, insanların gayretlerini, umutlarını ve sarı traktörle (teknoloji aslında) buluşma heyecanlarını estetik biçimde anlatıyor. Aile bağları, arkadaşlıklar, sevgi, aşk gibi kavramlar farklı bir tatla anlatılıyor.

  • Twitter: 200 sayfanın altında olan, okuduğun ve çok sevdiğin bir kitap?

Kırmızı Çizgi -SamarMahfouzBarraj

Kırımızı Çizgi sizlere tavsiye edeceğim bir çocuk kitabı. Eğer çocuğunuz ya da küçük çocuğu alan yakınlarınız varsa kesinlikle almanızı, hediye etmenizi öneriyorum. 24 sayfalık bir kitap. Kısa metni ve onu destekleyen son derece güzel çizimleri bulunuyor. Adından da anlaşılacağı üzere kitapta Emir annesine kırımızı renk ve kırmızı çizgi üzerinden sorular soruyor. Annesi de ona ülkemizin, evimizin birer kırmızı çizgimiz olduğunu; fakat başka kırmızı çizgilerimiz olduğunu anlatıyor. Çocuklara mahremiyet eğitimi vermek için son derece başarılı, etkili ve eğlenceli bir kitap olmuş.

Maalesef son zamanlarda sapıklığın haddi hesabı yok ve bundan en çok payını alanlar çocuklar. Bu yüzden her birimizin çocuklarımızı bilinçlendirmemiz, bazı değerleri aşılamamız ve kırmızı çizgilerinin olduğunu, herkesin kırmızı çizgilerinin bulunduğunu, hem başkalarının kendi kırmızı çizgilerinin içine girmesine izin vermemesi hem de başkalarının kırmızı çizgilerini geçmemesi gerektiğini anlatmalıyız. İşte SamarMahfouzBarraj tarafından kaleme alınan bu kitap, bunu en güzel şekilde anlatabilmemize yardımcı oluyor.

Sosyal Medya Kitap Okuma

Sosyal Medya Kitap Okuma

Sosyal medya son yıllarda insanların interneti en sık kullanım alanlarından birisi. İnsanlar internette bulundukları zamanın en az yarısını sosyal medya platformlarında geçiriyorlar. Çoğu kişi birden fazla sosyal medya platformunu aynı anda kullanılmaya devam ediyor ve birden fazla platformda üyeliği oluyor. Bu noktada internet kullanımı-mobil cihaz kullanımı- sosyal medya kullanımı birlikte ilerliyor. Bunların birisinin artışı doğrudan diğer ikisinde de artışa neden oluyor.

Türkiye her ne kadar teknoloji geliştirme bakımında kısır olsa da tüketimi bakımında son derece bonkör. Herhangi bir yerli sosyal medya aracı olmamasına rağmen nüfusa oranlar sosyal medya kullanım rakamlarıyla her alanda ilk 10 içinde, hatta Avrupa’da ilk 3 arasında bulunuyor.

Sosyal Medyada Kitap Okumak
Sosyal Medya Kitap Okuma

Son verilere göre ülke nüfusunun yüzde 74’ü, yani 62 milyon kişi düzenli olarak internet kullanıyor. Nüfusun yüzde 64’ü, yani 54 milyon kişi de sosyal medya kullanıcısı. Mobil kullanıcısı ise 77 milyon ve bu da nüfusun yüzde 92’sine tekabül ediyor. Her yıl düzenli olarak artış devam ettiği gibi kullanıcılar, günde 7,5 saatlerini internette geçiriyorlar. Bunun da 3 saatini sosyal medyada geçiriyorlar. Dolayısıyla çok yoğun bir sosyal medya kullanımı mevcut.

Sosyal medyanın kullanımının bu kadar fazla olması bir sorun mu? Tam olarak “evet” demek mümkün değil. Fakat ülkemiz adına sorun olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü sosyal medya, aslında insanların kendilerini özgür hissettikleri, etkileşime girdikleri, aynı duygu ve düşünce etrafında toplanan kişilerin, bir arada oldukları bir mecra. Özellikle totaliter, otoriter rejimlerin olduğu ülkelerde sosyal medyayı bir özgürlük alanı olarak kullanıyorlar. Haberlere, bilgiye, gerçeğe erişim aracı olarak kullanıyorlar. Dolayısıyla sosyal medya bir “araç”. Fakat ülkemizde pek çok kişi sosyal medyayı tiryakilik, bağımlılık seviyesinde kullanıyorlar ve bu yüzden o kişiler için artık “araç” olmaktan çıkıp “amaç” haline geliyor. Yaşamı, nefes almayı, gülmeyi, eğlenmeyi sosyal medyada aktif olmaya bağlıyorlar. Tabi ki bu da beraberinde çeşitli sorunlar getiriyor.

 

Sosyal medyanın hayatın pek çok yönünü etkilediği bir gerçek. Bu noktada en çok karşılaştırılan da kitap okumak oluyor. Sosyal medyanın kitap okuma üzerinde olumsuz etkisi olduğu ya da sosyal medyanın kitap okuma oranlarının artmasında etkili olduğu tezleri öne atılıyor. Bunların her ikisinin de belli bir oranda doğruluk payı var.

 

Eğer sosyal medya kitap okuma için bir araç olarak kullanılmak istenirse son derece faydalı oluyor. Fakat insanların sosyal medyada çok fazla zaman harcamalarının diğer aktivitelere zaman ayırmalarını güçleştirdiği de bir gerçek. Her gün insanlar en az 3 saatlerini sosyal medyada geçiriyorlar. Eğer bu süreyi sosyal medya kullanmadıkları taktirde kitap okumak için harcayacaklarını varsayarsak doğrudan sosyal medyanın kitap okumaya olumsuz etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü her gün bir kişi 3 saat kitap okusa saatte 30 sayfa okuduğunu varsaysak günde 90 sayfa kitap okumuş olur. Bu sayede orta uzunlukta her hafta iki kitap bitirilebilir. Bu yönüyle bakıldığında sosyal medya kullanımının kitap okuma oranı üzerindeki etkisi olumsuz gibi düşünülebilir.

Sosyal medya ile kitap okuma

Sosyal medya ile kitap okuma arasındaki denklem her zaman doğrudan olmayabilir. Yani “eğer o üç saati sosyal medyada geçirmesi kesin kitap okuyacaktı insanlar.” Demek yanlış bir çıkarım. Çünkü toplum olarak kitap okuma seviyemiz oldukça düşük. Son yıllarda kitap okuma oranlarında da belli bir artış olsa da kitap okuma alışkanlığımız genel itibariyle çok zayıf. Bunun yanında bir de nitelikli okuma meselesi var. Bugün ortaokul, lise çağındaki çocukların, hatta üniversite çağındaki çocukların çok büyük bir “nitelikli okuma” sorunu var. Fakat bütün bu olumsuzlukların sebebi olarak sosyal medya kullanımını bahane göstermek son derece yanlış bir yaklaşım. Bundan 2o yıl önce sosyal medya yoktu veya kullanım oranı çok düşüktü. Fakat toplumumuzda kitap okuma oranları her zaman düşük olmuştur.

Sosyal Medya Kitap Okuma
Sosyal Medyada Kitap Okuma

Sosyal Medya Platformlarının Kitap Okumaya Etkisi

Sosyal medya kitap okuma oranları üzerinde, eğer doğru kullanılırsa, faydalı olabilir. Bunun için hemen her platform kullanılabilir. Hali hazırda olumlu yönde kullanan pek çok kişi ve kurum da vardır. Özellikle yayınevleri ve yazarlar sosyal medyanın pazarlama gücünden faydalanarak kitaplarını çok daha geniş kitlelere ulaştırabiliyorlar. Yayın evleri ve yazarlar kısa tanıtım videoları, görsel fotoğraflar hazırlayarak etkili bir içerikle birlikte hedef kitlelerine reklamlarını yapabiliyorlar.

Sosyal medyanın kitap okumaya faydalarıreklam ve öneri konularında öne çıkıyor. Geleneksel medyada reklam yapmak yerine sosyal medyada kitaba dair reklam yapmak hem daha az maliyetli oluyor hem de daha kısa sürede daha fazla kişiye ulaşılabiliyor. Bugün kitap fuarları, imza günleri, paneller ve diğer bütün etkinlikle sosyal medya aracılığıyla çok daha kısa sürede geniş kitlelere ulaştırılabiliyor.

Kitap okuma konusunda önerilerin büyük yeri vardır. İnsanlar özellikle idol, saygıdeğer bir kişi, ünlü bir kişi olarak gördüklerinin önerdikleri kitaplara, filmlere, dizilere daha fazla ilgi gösteriyorlar. Bu noktada sosyal medya araçları öneride bulunmak ve öneride bulunanlara ulaşmak için son derece etkili oluyor.

Türkiye’de son istatistiklere göre en çok kullanılan sosyal medya platformlarının kitap okumaya olumlu etkileri şöyle değerlendirilebilir:

  • Youtube

Youtube video paylaşım temelli bir sosyal medya aracı ve Türkiye’de uzun yıllardır en çok kullanılan sosyal medya platformu olmaya devam ediyor. Gerek mobil gerekse smarttv, bilgisayar gibi araçlardan rahatlıkla erişim sağlanabiliyor.

Youtube yüzlerce farklı kategoride içeriğe sahip. Bu yüzden nasıl kullanılmak istenirse o şekilde kullanılmaya müsait bir platform. Herkes ihtiyacına uygun bir içeriği Youtube’da bulabiliyor. Bugün Youtube’da arama alanına “kitap” yazdığınızda karşınıza kitaplaalakalı pek çok başlık çıkıyor;

  • Kitap okuma müziği,
  • Kitap dinle,
  • Kitap okurken dinlenecek müzikler,
  • Kitap önerileri,
  • Kitap okuma,
  • Kitap ayracı yapımı vb.

Görüldüğügibi Youtube istendiği taktirde kitap okumaya dair oldukça farklı içerikler sunuyor. Hatta müzik gibi ekstralarla kitap okumayı daha eğlenceli hale getirmek isteyenlere seçenekler sunuyor. Burada özellikle kitap önerileri başlığı altında çok geniş bir sayfa, video içeriği yer alıyor. Fenomenler, yazarlar, Youtuberlar, kitapseverler sevdikleri, merak ettikleri, başkasının da okumasını istedikleri kitapları önerdikleri videolar çekiyorlar. Üstelik bunlar yüzlerce kişi tarafından izleniyor. Hatta 1 milyonun, 1 buçuk milyonun üzerinde izlenme oranına ulaşmış kitap önerileri videoları bulunuyor.

İzleyenler dışında sadece kitap önerisi, kitaplığını göstermek için video hazırlayan kişiler dahi sırf video çekebilmek, paylaşım yapabilmek adına okuyorlar. Bu dahi Youtube’un kitap okuma oranları üzerinde olumlu etki yapmasına fırsat veriyor.

  • Instagram

InstagramTürkiye’de en çok kullanılan ikinci sosyal medya platformu konumunda bulunuyor. Üstelik gün geçtikçe Instagramkullanıcılarının sayısı artıyor. Platform, özellikle e-ticaret alanında büyük atılımlar yaptığı için satış yapmak isteyen kullanıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bunla birlikte kitap önerileri ve kitap tanıtımları konusundaInstagram oldukça etkili kullanılıyor. Yazarlar okurlarıyla doğrudan bulaşabiliyor. Kitaplarını tanıtabiliyor, yazma süreçleriyle alakalı görsel paylaşımları,hikâye paylaşımları yapabiliyorlar.

Kitap okumayı sevenlere yönelik birçok sayfa Instagram’da mevcut. İnsanlar buralarda okudukları kitapları paylaşabiliyor, yorum yapabiliyor, kitaplar üzerine tartışabiliyorlar. Hatta hangi il, ilçelerde, hangi mekanlarda kitap okuyabileceklerinin, kitap satın alabileceklerininmuhabbetini ediyorlar. Yayın evleri, sahaflar Instagram sayfalarını satış kanalı olarak kullanabiliyor. Dolayısıylaistendiği taktirde kitap severlere, kitap meraklılarına yönelik farklı deneyimler sunuyor.

  • Facebook

Facebook sosyal medya platformlarının ilklerinden olmakla birlikte popülerliğini hala koruyor. Facebook üzerinde de kitaba dair, kitap okumaya dair çok geniş bir içerik var. Yazarlar, yayınevleri Facebook sayfaları üzerinden hedef kitleleriyle doğrudan iletişim kurabiliyorlar. Etkileşim sağlayarak soru cevap yapabiliyorlar. Yeni kitaplarını, etkinliklerini yayınlayabiliyorlar. Hem fotoğraflar hem de videolar paylaşabildikleri için kendilerini çok daha rahat ifade etme imkânı bulunuyorlar.

Facebook üzerinde kitaba dair birçok grup bulunuyor. Buralara üye olarak kitap yorumları, tanıtımları, satışları, etkinlik duyuruları yapabiliyorsunuz. Mesela eski baskı, ulaşamadığınız bir kitap varsa bunu gruptakilere sorarak temin etmeye çalışabiliyorsunuz. Yine PDF kitap paylaşım grupları da var. Buralardaher gün üyeler PDF kitap paylaşımları yapıyorlar ve bazı grupların milyonlarca kitaplık arşivi bulunuyor. Yine ulaşamadığınız, bulmadığınız kitapları sorabiliyor, yardım isteyebiliyorsunuz.

Son zamanlarda Facebook’un en çok kullanılan özelliklerinden birisi canlı yayın olmaya başladı. Kitap tanıtım ve tavsiyeleri haricinde canlı yayın yapan sahaflar olabiliyor. Canlı mezatlar ile kitap satışları yapılabiliyor.

  • Twitter

Twitter, yapı itibariyle kelime sınırlaması olan bir platform. Fakat kullanıcılara çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Etkileşimler diğerlerine nazaran çok daha hızlı oluyor. Gündemler oluşturulup üzerinde binlerce kişi paylaşımda bulunabiliyor. Yine burada da kitap tanıtımları, kitap önerileri, tavsiyeler yapılabiliyor. Görsel ve metin ile birlikte geniş kitlelere çok kısa sürede ulaşılabiliyor.

  • Pinterest

Pinterestgörsel paylaşım platformu olarak öne çıkıyor. Şu an belki de dünyanın en geniş görsel arşivlerinden birisine sahip. Burada kitap kapakları, yazar resimleri, kitaplarla alakalı başka resimlerpaylaşılabiliyor. Bağlantı linkleriyle web sitene, başka bir platforma yönlendirme yapılabiliyor. Hatta doğrudan satış linkine yönlendirme yapılarak kitap satışı için platform kullanılabiliyor.

Yine kitaplardan alıntılar, kitap esprileri, kitap fotoğrafçılığı, kitap kapakları, kitaplık gibi pek çok popüler başlığın altında yüzlerce paylaşım bulunuyor.

Kitapseverler İçin Sosyal Ağlar

Sosyal medya kitap okuma alışkanlığını etkilese de bu, tamamen kullanım şekliyle alakalı. Milyonlarca insanı birbirine bağlayan bu ağlar, benzer ilgileri paylaşan insanlar arasında iletişim olanaklarını arttırıyor. Bu yönüyle oldukça faydalı olabiliyor. Her ilgi alanına ait sosyal ağlara ulaşmak mümkün olduğu için kullanıcı nasıl, ne amaçla kullanırsa ona göre karşılık alıyor. Bu bakımdan kitapseverler için oluşturulmuş ağlar ile başarılı sonuçlar alınabiliyor. Bunlardan bazılarını ve özelliklerin şöyle sıralayabiliriz:

  • Storytel: Uzun süredir en çok tanınan ve kullanılan sesli kitap uygulamasıdır. En çok okunan kitaplar, güncel kitaplar, klasikler, kişisel gelişim kitapları, akademik kitaplar ve daha başka kategorilerde binlerce kitaba burada ulaşabilirsiniz. Yanınızda kitap taşıma derdine son vererek istediğiniz yerde kitap dinleyebilirsiniz.
  • 1000Kitap:Burada okuduğunuz kitapları sıralayabiliyorsunuz. Okudum, Okuyorum, Okuyacağım gibi işaretlemeler yapabiliyorsunuz. Kitap arkadaşlıkları kurabiliyor, listeler oluşturabiliyorsunuz. Alıntılar yapabiliyor, kitaplara yorumlarda bulunabiliyor, diğer kişilerin analizlerini inceleyebiliyor, değerlendirmeler yapabiliyorsunuz. Okuduğunuz bir kitaba ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğiniz tarihleri seçerek okuma sıklığınızı takip edebiliyorsunuz.
  • Moot+Reader:Çok sayıda kitap bulunan sosyal ağda kitaplarınızın yazı tipini, satır aralıklarını, sayfa görüntülerini, gece-gündüz modlarını kendiniz uygulayabiliyorsunuz.
  • Bluefire: Bu uygulama üzerinden not alabiliyor, notlarınızı kaydedebiliyorsunuz. Kitapta bilmediğiniz herhangi bir kelime varsa hemen anlamına bakabiliyorsunuz.
  • Bartme: Uygulama üzerinden kitap takası dahi yapabiliyorsunuz. Eski kitaplarınızı uygulama sayesinde başkalarına verip yeni kitaplar edinebiliyorsunuz. Bu sayede ek ücret ödemeden pek çok farklı kitap okuma avantajı elde ediyorsunuz.

Yukardaki kitap sosyal ağları gerek web sitelerinden gerekse mobil uygulamalarından kullanılabiliyor. Bu yönüyle de son derece pratik, faydalı ve etkili oluyor.

Sonuç olarak sosyal medya platformları doğru kullanıldığı taktirde kitap okumaya pek çok yönden olumlu etki edebiliyor. Fakat kişilere düşen en önemli görev, sosyal medyada geçirdikleri zamanı ve etkileşimde oldukları sayfaları kontrol edebilmek. Bu başarıldığı taktirde sosyal medya kitaba, bilgiye, kültür sanata ulaşma konusunda büyük avantaj sağlayacaktır. Ancak amaçsızca sosyal medyada saatler geçirmek sadece zamanı boşa harcamaktan öteye geçemeyecektir.

Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor

Büyük Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor

Büyük Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor

 

Sosyal medya günümüzde insanların internet ortamında en fazla zaman geçirdikleri mecralardır. Pek çok sosyal medya platformu bulunmakta, bunların her birisinin kendince farkları ve benzerlikleri bulunmakta, bu yüzden de insanlar kendileri için hangisini daha iyi görüyorlarsa onu tercih etmektedirler. Hatta çoğu zaman bir kişi birden çok sosyal medya platformunu aynı anda kullanmaktadır.
Her sosyal medya platformunun yapısı farklı olduğu gibi bireylerin ve kurumsal şirketlerin de sosyal medyayı kullanım şekilleri aynı değildir. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasının, Türkiye nüfusunun yüzde 59’unun sosyal medya kullanıcısı olduğu düşünüldüğünde kurumsal şirketlerin de sosyal medyadan kaçınması, uzak durması pek mümkün değildir. Hiç de mantıklı değildir. Fakat çoğu kurumsal firmalar, büyük şirketler kişisel olmayan bu hesapların yönetiminde hatalar yapmaktadır. Kimi zaman sosyal medyanın dinamiklerini hiçe sayarak resmiyetten uzak bir yaklaşım sergilemekte bu da şirketlerin marka değerine, itibarına, kazancına, kar oranlarına zarar vermektedir.
Büyük şirketler sosyal medya yönetimlerini nasıl yapıyorlar, nelere dikkat ediyorlar ve nerelerde aktif olarak bulunuyorlar? Bütün bunlara yer vereceğiz. Fakat önce sosyal medya yönetiminin ne olduğundan bahsetmekte fayda var.

Sosyal Medya Yönetimi Nedir

Sosyal medya yönetimi nedir, sosyal medya izleyicilerinin analiz edilmesi, onlara uyarlanmış bir strateji geliştirmeyi, sosyal medya profilleri için içerikler oluşturmayı, dağıtmayı ifade eder. Yine çevrimiçi konuşmaları izlemeyi, etkileyicilerle iş birliği yapmayı, topluluk hizmeti sağlamayı ve sosyal izlemeyi, medya performanslarını ve yatırım getirilerini ölçmeyi ve raporlamayı ifade eder.
Sosyal medya yönetimi sosyal kanalların düzenli kullanılması ve verimli şekilde yönetilmesiyle para kazanma fırsatı sunuyor. Genellikle beklenti şirketlerin kar oranının yükseltilmesi olsa da kimi zaman kurumsal itibar, marka bilinirliği gibi manevi yönlerden başarı elde etmek de olabilir. Her ne gerekçeyle olursa olsun artık şirketler için olmazsa olmaz bir pazar haline gelen Sosyal medya yönetimi nedir bir nevi yeni nesil reklam mecrası olarak da düşünülebilir.
Geleneksel medya araçlarının ve ortamlarının gün geçtikçe kullanıcısının, takipçisinin azalması, sosyal medyayı çok daha önemli hale getirmiş, şirketler için hedef kitlelerine ulaşmak için mutlaka bu yeni medya türünde bulunmayı, doğru stratejiler geliştirerek hem hedef kitleye ulaşmayı hem de müşterilerine rakiplerinden avantajlı hale gelmeyi mecbur kılmaktadır.  Büyük Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor sorusunun cevabını adım adım ve bölüm bölüm verelim bakalım…

Sosyal Medya Yönetimi Nedir
Sosyal Medya Yönetimi Nedir

Verimli Bir Sosyal Medya Yönetimi Süreci Neden Önemlidir? Sağlayacağı Faydalar

Verimli bir sosyal medya yönetimi süreci kurumsal markaların çağa ayak uydurmasında hayati öneme sahiptir. Bunu başarabilen firmalar, markalar pek çok yönden avantaj sağlar. Sosyal medya yönetiminin sağlayacağı faydaların bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Sosyal medya aracılığıyla markalar hedef kitlelerine aracısız olarak ulaşabilmektedir. Siz de sosyal medyada aktif rol alarak kitlenizle doğrudan ve karşılıklı iletişim sağlayabilirsiniz.
  • Sosyal medya içeriklerinin yayılmasında zaman, mekân sınırı yoktur. İçerikleriniz özellikle farklı bir olgunlukta ise çok hızlı yayılmaktadır.
  • Sosyal medya, geleneksel medyaya nazaran çok düşük, hatta sıfır maliyetli olabiliyor. Pek çok pahalı mecranın yerini artık sosyal medya almaya başladı. Mesela İngiltere’de internet kullanım oranı, televizyon izleme oranlarından yüksek durumdadır. Ülkemizde de benzer durum gün geçtikçe artmaktadır. Mesela Youtube üzerinden düzenli haber programı yapan bazı gazetecilerin yayınları en çok izlenen haber programından fazla izlenmektedir.
  • Sosyal medya anlık olarak ölçümlenebilmektedir. Başka hiçbir reklam pazarlamasında reklamı kaç kişinin gördüğü, yorum yaptığı ya da beğendiği ortaya koyulmamaktadır. Oysa sosyal medyada yorumdan daha öte yorumu yapanın kişisel özelliklerine kadar her detayın analizi yapılabilmektedir. Markayı hangi sosyal çevreden, hangi yaştan, cinsiyetten veya şehirden kitlenin takip ettiği ölçümlenebilmekte, sonuçlara rahatlıkla ulaşılabilmektedir.
  • Sosyal medya marka bilinirliğini, ürün tanınırlığını arttırmakta, marka alışveriş deneyimlerini göstermektedir. Bu yönüyle tek platformdur. Reklama katkı sağlar ve bunu gerçekleştirirken süreklilik sağlar.

Sosyal Medya Yönetimi Hangi Mecralarda Yapılmalıdır?

Kurumsal Sosyal medya yönetimi yapılırken seçilecek mecra son derece önemlidir. Sosyal medya yönetimi yapılan firma için hedef kitlenin en çok bulunduğu ve rakiplerin en az çalıştığı mecra en ideal platformdur. Elbette büyük şirketler ve markalar için her platformda sosyal medya yönetimi yapılabilir. Fakat kimi zaman kaynaklar ve zaman bunun için yeterli olmaya bilir. Bu yüzden de en uygun mecralar, platformlar seçilmeli, paylaşımlarda buralara ağırlık verilmelidir.
Sosyal medya ortamında yapılan yönetimi odaklandığınız ve tekrarladığınız mecralar olarak düşünebilirsiniz. Odaklandığınız mecralarda kitlenizle sürekli iletişimde olmalı, her hafta şirketinizle, markanızla alakalı haberler vermeli, duyurularınızı farklı anlatımlarla tekrarlama yoluna gitmelisiniz. Tekrarladığınız mecralar, odaklandığınız platformlardaki dönem dönem paylaşmanız olarak belirtilebilir.
Şirketiniz, markanız için iyi bir sosyal medya yönetimi yapmak aslında marka yönetimi ve dijital pazarlama yardımıyla olur. Daha doğru anlaşılmasını sağlamak için her gün Instagram üzerinden paylaşım yaptığınızı düşünün. Bir ay sonunda X sayıda kişiye ulaşmış olun. Bu durumun satışlarınızı veya marka tanınırlığınızı nasıl etkiledi? Gelecek dönemde çalışmalarınızı nasıl yönlendirmeniz gerekiyor. Bütün unları düşünmeniz ve karar almanız tam olarak kurumsal Sosyal medya yönetimi olarak ifade edilebilir.
Kurumsal Sosyal medya yönetimi için mecra, yani platform seçilirken dijital pazarlama fonksiyonları kullanılmalıdır. Örneğin SEO hedefi olan bir şirketin Google+ üzerinde kitlesi bulunmasa bile buraya yönelik çalışmalar yapması sağlıklı olacaktır. Youtube için kimi zaman kısa videolar etkili olabilir ve bunlar aynı zamanda Twitter üzerinde de kullanılabilir. Her mecrada bulunabilmek ve yayın yapmak çoğu zaman imkansızdır. Bu yüzden de her şirket imkanları dahilinde stratejiler geliştirmeli, buna yönelik adımlar atmalıdır.

Kurumsal Sosyal Medya Yönetiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dünya genelinde sosyal medya kullanımına dair yapılan istatistiklerde Türkiye önemli bir noktada bulunuyor. Nüfusu ile orantılandığında pek çok sosyal medya platformunun kullanıcı rakamlarında Türkiye ilk üçte yer alıyor. Ülkemiz insanının okuma alışkanlığı son derece düşük olmakla birlikte görsel bilgi seviyesi çok daha yüksektir. Bu yüzden de yıllardır çalışmalar bu yönde yapılmaktadır.
Yakın zamana kadar kurumsal kimlik tanıtımları için televizyonlar, gazeteler ve dergiler kullanılmakta, oralarda reklamı, adı yer alan şirketler, markalar daha güvenilir kabul edilmekteydi. Reklam için geleneksel medya adını verdiğimiz o platformlar kullanılıyordu. Fakat sosyal medya platformlarının kendine has algoritmaları bulunuyor. Bu yüzden de kurumsal sosyal medya yönetimi yapılırken çalışma yapılan platformun algoritmalarının bilinmesi, adımların bu yönde atılması gerekir. Bazı sosyal medya platformları ilgili alanda ilk hizmeti verdiklerinden dolayı hesaplarını takip eden, beğenen kişi sayısı organik biçimde artmış bulunuyor.
Günümüzde hangi alanda olursa olsun çok sayıda hizmet veren kuruluş bulunuyor. Bu yüzden de çok güçlü bir rekabet ortamı vardır. Sayfalarını organik biçimde büyütmek için kurumsal firmaların sosyal medya yönetimine bütçe ayırarak dijital pazarlama pastasından daha fazla pay almak için çalışmalar yapmalıdırlar. Sosyal medya uzmanları bu alanda çeşitli analizler ve incelemeler yapmakta, sosyal medyadaki marka bilinirliğini arttırmak için bazı uygulamaların çok önemli olduğunu belirlemiş bulunmaktadırlar. Büyük Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor blogundaki en önemli kısım ise kurumsal sosyal medya yönetiminde dikkat edilmesi gereken kısımlardır. Sosyal Medya Yönetimi Nedir

kurumsal sosyal medya yönetimi
kurumsal sosyal medya yönetimi

Bu kapsamda kurumsal sosyal medya yönetiminde dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Sosyal medya yönetiminizde samimi bir dil kullanmaya önem verin. Hesaplarınız üzerinden size sorular yöneltilecektir. İletişime geçen bu kişilerin sorularına cevap verirken aşırı kurumsal (resmi) bir dil tercih etmeyin. Kişi sorularını yanıtlarken aşırı samimi olmamaya da özen gösterin. Dolayısıyla orta yolda, samimi bir dil seçmeye çalışın. Sorulara mümkün olduğunca samimi bir dille cevap vererek sıcak bir sohbet havasının oluşmasını sağlayın.
  • Kitlenizi genişletmek adına kampanayalar düzenleyin. Sosyal medya platformlarında sayfanızı beğenen, paylaşan ve paylaşımlarınıza yorum yapan kişiler için özel kampanyalar geliştirin. Bu sayede insanların ilgisini çeker ve sosyal medya platformunuzu tanıtmak için daha az bütçe harcayıp daha geniş kitlelere ulaşabilirsiniz. Takipçilerinizle samimiyetinizi ilerletme adına düzenlediğiniz kampanyalarınızı belirli aralıklarla tekrarlamayı deneyin. Mesela haftada bir gün seçebilir ya da her ayın belli bir gününü kampanya gününüz ilan edebilirsiniz. Hediye ürünlerin verilmesi, yüzde 25, yüzde 50 indirim yapılması gibi dijital kampanyalar ilk başta bilinirliğinizi artırmaya büyük fayda sağlar. Sadakat oluşması, güven kazanılması adına bu tür kampanyalar büyük artı sağlayacaktır.
  • Paylaşımlarınızda taraf tutmaktan kaçının. Eğer kurumsal bir hesap sahibi iseniz sosyal medya üstünden büyük bir hedef kitlesine ulaşmak için kesinlikle taraf tutmadan hareket edin. Etnik, siyasi veya dini köken kaynaklı olan taraf tutmalar kısa vadede kazanç sağlasa da bir süre sonra şirketinize karşı antipatilerin oluşmasına sebep olacaktır. Bu, son derece hassas ve ince bir çizgi olup özel özen gösterilmelidir.
  • Sosyal medya reklamlarını kullanmayı aksatmayın. Her ne kadar sosyal medya üzerinde rekabet her geçen gün artsa da büyük kitlelere ulaşmak, popülerlik kazanmak ve güven oluşturmak gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Hedef kitlenizin organik olarak büyümesini beklemek zaman kaybına neden olur. Kısa sürede marka bilinirliğinizi arttırmak için sosyal medya reklam araçlarını kullanmayı deneyin. Bunlara ayıracağınız küçük bütçeler büyük geri dönüş sağlayacaktır. Verilen reklamlar illa ki organik trafik almasa dahi marka bilinirliğinin artmasına yardımcı olacaktır.
  • Sosyal medya üzerinde pek çok fenomen kişi bulunuyor. Ürünlerinizin hitap edeceği türden hedef kitlesinin olduğu sosyal medya fenomenleriyle iletişime geçebilirsiniz. Bu iletişim sonrasında belli bir ödeme yapar ve ürünlerinizi, hizmetlerinizi tanıtmasını isteyebilirsiniz. Son zamanlarda fenomenlerin büyük kısmı takipçilerince örnek alınmakta, ekol kabul edilmektedir. Hatırı sayılır bir takipçi kitlesine sahip olan fenomenlerin ürün ve hizmetlerinizi tanıtması, kısa sürede potansiyel müşterilerinizin artmasını sağlar.
  • Sosyal medya platformlarında beğeni ve takipçi sayılarını manipüle eden yöntemler vardır. Bir sayfanın beğenen sayısı ne kadar fazla ise o sayfaya güven o kadar yüksek olmaktadır. Bu durum bilindiği için bazı kurumsal şirketler, markalar sahte beğeni ve takip hilesine başvurabiliyorlar. Bunlar sayfa içinde etkileşimde bulunmadıkları için kısa sürede durum anlaşılmakta ve markaya olan güven hızla azalmaktadır. Kaybedilen güven ve otoritenin ise yeniden kazanılması çok zordur. Bu yüzden markanız için bu tür eylemler içerisine girilmemelidir.
  • Sosyal medyada hesaplarınızın mutlaka güncel tutulması gerekir. Çok nadir paylaşım yapan sayfalara olan ilgi hızlı şekilde azalmaktadır. Takipçi kazanmak ne kadar önemli ise onların elde tutulması da bir o kadar önemlidir. Takipçilerinizin ilgisini canlı tutabilmek adına mutlaka güncel kalınmalıdır. Sosyal Medya Yönetimi Nedir
  • Sosyal medya analiz araçlarını kullanın. Bütçenizi boşa harcamamak adına sosyal medya analiz araçları büyük önem taşıyor. Araçlar sayesinde web site üzerindeki kullanıcı hareketleri, organik trafik kaynakları takip edilebilir. Bu sayede doğru sosyal medya yatırımları yapılabilir.

En İyi Sosyal Medya Yönetimi Araçları

En İyi Sosyal Medya Yönetimi Araçları
En İyi Sosyal Medya Yönetimi Araçları

Kurumsal sosyal medya yönetimi çalışmalarında sosyal medya yönetim araçları son derece önemlidir. En iyi sosyal medya yönetimi araçları sayesinde durum tespiti yapabilir, yatırımlarınızı, emeğinizi doğru şekilde kullanabilirsiniz. Bunun için tercih edebileceğiniz sosyal medya yönetimi araçları şunlardır:

Tweetdeck

Tweetdeck, özellikle Facebook ve Twitter hesaplarının yönetimi üzerine tasarlanmış bulunuyor. Mac ve Windows için masaüstü sürümü yer alıyor. Fakat bir artısı daha var. Chrome tarayıcınızda uygulama olarak yer alıyor. Diğer yönetim araçlarında olduğu gibi Tweetdeck’de de eş zamanlı olarak hesaplarınızdaki hareketlilikleri yönetebiliyor, kontrollerini gerçekleştirebiliyorsunuz. Yazılarınızı, paylaşımlarınızı zamanlayabiliyorsunuz. Aracı açtığınız by Twitter yazısı ile karşılaşıyorsunuz. Çünkü geçen yıl Tweetdeck’in hızlı yükselişi Twitter’ın dikkatini de çekti. Bunun üzerine 40 milyon dolar karşılığında satıldı. Teması dahil bazı yönleri Twitter ile büyük benzerlik gösteriyor. Fakat Twitter’ın neden böyle bir yatırım yaptığı hala pek çok kişi tarafından merak ediliyor.

HootSuite

HootSuite, sosyal medya yönetim araçları arasında en çok tercih edilenlerden birisi. Türkiye’de henüz yeni yeni popülerlik kazanmaya başlasa da Avrupa ve Amerika’da oldukça fazla ilgi görüyor. HootSuite’e dilediğiniz bütün sosyal medya profillerinizi senkronize edebiliyorsunuz. Yani eş zamanlı olarak birden dazla sosyal medya platformunu kullanabiliyorsunuz. Bu da hem zaman yönetimi konusunda hem de organize olma konusunda büyük avantaj sağlıyor. Mesela bir paylaşımı bütün profillerinizde paylaşmak için tek tek giriş yapmak yerine HootSuite’e girerek dilediğiniz profili seçiyor, eş zamanlı olarak paylaşabiliyorsunuz.
HootSuite’in bir diğer güzel yanı zamanlanmış içerik atabilmenize imkân veriyor. Göndermek istediğiniz tweetleri, profil postlarını dilediğiniz tarihe ve saate zamanlayabiliyorsunuz. Bütün bunlar sosyal medyada geçirmeniz gereken zamanı minimuma indirmenizi sağlıyor. Daha pek çok seçenek ve kolaylık barındırıyor.

Buffer

Buffer adlı sosyal medya aracında Facebook, LinkednIn ve Twitter hesaplarınızı senkronize edebiliyorsunuz. HootSuite’den bazı farklılıkları bulunuyor. İlgi çekici arayüzü ile de öne çıkmayı başarıyor. Burada da tweetlerinizi, postlarınızı zamanlama olanağınız var. Dilediğiniz zaman aralığını, saati, günü belirleyebiliyor, hatta 1 yıllık tweetlerinizi, postlarınızı dahi ayarlayabiliyorsunuz. Daha çok profesyonel ve kurumsal kullanıma hitap eden araç, zaman yönetimi ve organize olma açısından büyük yarar sağlıyor. Her ne kadar Türkçe dil desteği olmasa da İngilizce olan içerik önerilerinden tercihlerinizi yapıp zamanlama ayarlayabiliyorsunuz.

Seesmic

Seesmic, bir diğer kurumsal sosyal medya yönetim aracı olarak öne çıkıyor. Hem web tabanlı hem de mobil bir uygulama olarak kullanılabiliyor. Daha çok Twitter, LinkedIn ve Facebook gibi yoğun kullanılan sosyal medya platformlarını yönetebilmek için tercih ediliyor. Kullanımı diğerlerine nazaran biraz daha zor ve görsel anlamda herkesi tatmin etmeyebilir. Fakat hem Windows hem de Mac kullanıcıları için masaüstü uygulamaları bulunuyor. Fakat Linux için henüz aynı imkân bulunmuyor. Kullanım kolaylığı dezavantaj sağlamakla birlikte fonksiyonelliği bakımından gerek bireysel gerekse şirketler için fazlasıyla iş görüyor. Ayrıca yaklaşık yüzün üzerinde üçüncü parti yazılıma entegre edilebiliyor.

SpreedFast

SpreedFast, diğer araçların kurumsal ve bireysel hesaplara hizemt vermesine karşılık, daha çok kurumsal şirketlere yönelik bir kullanım sunuyor. Eğer kurumsal bir şirket iseniz müşterilerinizin nazarında değerinizi arttırmak ve sabit kılmak için SpreedFast oldukça faydalı olacaktır. Kataloglar incelendiğinde SpreedFast hizmet alma fiyatı diğer sosyal medya yönetim araçlarına nazaran biraz daha yüksek olabilse de tüzel yapılar ve şirketler için son derece kaliteli sosyal medya yönetimi olanağı sağlıyor.
SpreedFast ile diğerlerinde yapabildiklerinize ek kampanyalarınızı yönetebiliyor, kıyaslama yapabiliyorsunuz. Yine bu kampanyalarınızı sektördeki diğer kampanyalarla kıyaslayabiliyorsunuz. Gelişmiş analiz özelliği sayesinde paylaşımlarınızın geri dönüşlerini gözlemleyebiliyorsunuz.

Umarım Büyük Şirketler Sosyal Medya Yönetimlerini Nasıl Yapıyor sorusunun cevabını bu makale ile yanıtlayabilmişizdir 🙂 Merak ettiğiniz soruları sorabilir, blog kısmıma abone olarak haberdar olabilirsiniz. Bir sonraki blog Sosyal Medya Yönetimi Nedir…