Posts tagged sosyal medya kitap okuma

Sosyal Medyanın Kitap Okumaya Etkisi

Sosyal Medyanın Kitap Okumaya Etkisi

sosyal medyanin kitap okumaya etkisi
sosyal medyanin kitap okumaya etkisi

Sosyal medya ve kitap ilişkisi uzun yıllardır sorgulanmakta, bu konuda çok fazla haber, yorum yapılmaktadır. Hatta akademik araştırmalar yapılmakta, sadece sosyal medyanın kitap ookuma alışkanlığına etkisine dair sempozyumlar, paneller düzenlemektedir.

Sosyal medya ile kitap okuma arasındaki bağlantı söz konusu olduğunda en çok dile getirilen sonuç, sosyal medya kullanımının kitap okumayı engellediği, kitap okuma alışkanlığına zarar verdiği yönünde oluyor. Hatta daha da ileriye giderek böyle giderse sosyal medyanın kitap okumayı tamamen bitireceğini savunanlar dahi bulunuyor. Fakatanketler, bilimsel araştırmalar ve olayların arka planı bunu net olarak doğrulamıyor. Bu yüzden konunun detaylı olarak ele alınması, çok yönlü yaklaşılması ve önyargıdan uzak olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Bugün sosyal medyanın kitap okumayı azalttığını söyleyenlere baktığımızda daha çok sosyal medyaya karşı olanlar olduğunu görüyoruz. Sosyal medyanın kitap okumaya etkisi olmadığını, en azından azaltmadığını söyleyenlerin ise kitap okumaya karşı olanlar olduğunu görüyoruz. Yani ortadaki en büyük sorun, ön yargı. Bu yüzden olayları daha realist, daha tarafsız değerlendirmekte fayda var.

Her şeyden önce kitap, duyguların, düşüncelerin, hayallerin, olayların, kuruların belli bir kompozisyon halinde anlatılmasıdır. Asırlardır basılı formda olan kitap, bugün teknoloji ile birlikte bazı değişimler, gelişmeler göstermiş, e-book, PDF, Word gibi çeşitli formatlarda, elektronik hale gelmiştir. Dolayısıyla kitap formunda bir genişleme olmuştur.

Sosyal medya ise insanların etkileşim sağlamak, iletişim kurmak, birbirlerine duygu ve düşüncelerini iletmek amacıyla oluşturulmuş dijital platformlardır. Pek çok sosyal medya platformu olup her birisinin özellikleri farklıdır. Buna göre kullanıcı kitleleri, paylaşım türleri, konseptleri de çeşitlilik göstermektedir.

Dolayısıyla kitap da sosyal medya da insanlar tarafından yapılan bir şeylerdir. Birer nesnedirler. Birer araçtırlar. Amaç değil de araç olduklarından dolayı aslında her ikisini fayda ve zarar noktasından değerlendirecek olursak kullanıcısına bağlıdır. Kullanıcı nereye varmak isterse, araç onu oraya iletir. Yani irada kullanıcıdadır. Bu bakımdan net olarak sosyal medya kitap okumaya zararlıdır ya da faydalıdır demek doğru değildir. Bütün bunları değerlendirmeden önce Türkiye’deki sosyal medya kullanım ve kitap okuma verilerine bakmakta fayda var.

Türkiye’de Sosyal Medya Kullanım Oranları

WeAreSocial ve Hootsuite ortaklığı ile yayınlanan 2020 Türkiye İnternet, Sosyal Medya, Mobil Kullanımve E-Ticaret İstatistikleri ’ne göre veriler şöyle:

  • Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı var ve bu, ülke nüfusunun yüzde 74’ü,
  • Türkiye’de 54 milyon sosyal medya kullanıcısı var ve bu, ülke nüfusunun yüzde 64’ü,
  • Türkiye’de 77 milyon mobil kullanıcısı var ve bu, ülke nüfusunun yüzde 92’si.

Bir önceki yıla nazaran internet kullanıcı sayısı 2,4 milyon (yüzde 4), sosyal medya kullanıcı sayısı 2,2 milyon (yüzde 4,2), mobil kullanıcı sayısı 2,6 milyon (yüzde 3,4) artmış. İnternet kullanıcıları günde ortalama 7,5 saat internette vakit geçirmişler. En çok ziyaret edilen site Google iken bunu Youtube izliyor. 4. Sırada da Facebook bulunuyor.

Türkiye’de internet kullanıcılarının aylık aktivitelerine bakıldığında yüzde 93’ü internette online video izlemekte, yüzde 45’i vlog yayınları ile vakit geçirmektedir. Yüzde 72’si ise müzik dinlemekte, yüzde 43’lik bir kesim de radyon dinlemektedir.

Türkiye’de internet kullanıcıları internette 7,5 saat vakit geçirirken sosyal medyada 3 saat geçiriyorlar. Rapora göre Türkiye’deki sosyal medya kullanıcı sayısı 54 milyona ulaşmış. Yani ülke nüfusunun yüzde 64’ü sosyal medya kullanıcısı konumunda. En çok kullanılan sosyal medya platformları ise Youtube, Instagram, Whatsapp, Facebook, Twitter, FB Massenger, Pinterest, LinkendInSnapchat, TikTok, Skype olarak sıralanıp gidiyor. Sosyal medya kullanımın yaş dağılımına baktığımızda ise en yüksek kullanım oranı 25-34 yaş arasında oluyor.

Türkiye’de Kitap Okuma Oranları

Sosyal medya ve diğer internet unsurlarının en büyük avantajı veri analizlerine net olarak imkân vermesi. Fakat aynı durum kitap okuma oranlarında geçerli değil. Bu yüzden kitap okuma oranlarına dair veriler daha kısıtlı. Yine de Türkiye’de yıllık toplam kitap üretimi 400 milyon civarında. Sürekli rakamlar artmaya devam ediyor. Kitap sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü ise 1.4 milyar dolar. Bu rakamın yüzde 46’sı sınavlara hazırlık kitaplarından oluşuyor. Diğer yüzde 46’sını ise edebiyat, araştırma, politika oluşturuyor. Diğer yüzde 8’i ise ithal kitaplardan oluşuyor.

Türkiye’de kitap okuma oranları çocuklar özelinde değerlendirildiğinde sınav dönemlerinde azalıyor. Sınav dönemleri geçtikten sonra ise yeniden bir artışa geçiyor. Araştırmalara göre okuma oranları yüzde 30’lardan yüzde 40’lara kadar çıkmış halde. Bunda pek çok etken var. Birincisi yayın sayılarındaki artış. 2008 yılındaki verilere göre yılda 30 ila 35 bin başlıkta kitap yayınlanırken bu yıl bu rakam, 65-70 bin başlık kitaba ulaştı. Aynı zamanda yeni nesil dijital platformlar da insanların okuma oranlarının artmasına katkı sağladı. Ebeveynler de gün geçtikçe daha bilinçli yetişiyor.Kendilerinde kitap okuma alışkanlığı olmasa dahi çocuklarının bu alışkanlığı kazanmasını istiyorlar.

Sosyal Medyanın Kitap Okumaya Olumlu Etkileri

Sosyal medyanın kitap okumaya olumlu etkileri oldukça fazla. Bu yüzden doğrudan sosyal medya kitap okumaya zarar veriyor demek hiç de mantıklı değil. Bugün sadece kitap üzerine geliştirilmiş çeşitli sosyal paylaşım platformları var. İnsanlar oralarda listeler tutuyor, takvim belirliyor, okudukları kitaplara dair yorumlar, alıntılar paylaşıyor. Kitap okuma yarışına girerek yıllık, aylık hedefler koyuyorlar. Bütün bunlar da okuma oranlarının artmasını sağlıyor.

Sosyal medya üzerinde kitap tanıtımları çok geniş bir yer kaplıyor. Pazarlama stratejisinin bir gereği olarak yayınevleri sosyal medya ile daha etkili tanıtımlar yapabiliyorlar. Çok daha fazla kişiye ulaşabiliyorlar. Şöyle düşünebilirsiniz: Geleneksel medya döneminde kitap tanıtımları daha çok gazetelerde, dergilerde, gazetelerin kitap eklerinde yapılırdı. Fakat onları zaten kitap okuyan, kitap okuma devamlılığı olan kişiler okuyorlardı. Bu yüzden yeni kişilere ulaşma imkânı düşüktü. Fakat sosyal medyada herkes var. Bir yayın evinin hazırlamış odluğu tanıtım, kitap okuma alışkanlığı olmayan birisinin önüne dahi düşebiliyor. Sadece ismini ya da kapak resmini beğendiği için merak edip bir kitabı okuyanlar okuyor.

İnsanlar her zaman önerilere, özellikle de ilgi duydukları kişilerinönerilerine kulak kabartırlar. Bugün hemen bütün sosyal medya platformlarında kitap önerileri bulunuyor. Üstelik çok fazla sayıda ve bunların her birisi çok sayıda kişi tarafından izleniyor.

Instagram’da yazarlar, kitaplarınız yazma süreçlerini gösteren görseller paylaşabiliyor. Bu da okurların doğrudan dikkatini çekerek kitabı alıp okumaya sevk edebiliyor. Yine Youtube kitap tanıtım ve öneri bakımından çok zengin. Hatta sadece kitap tanıtımı üzerine onlarca sayfa var. Bunların çok sayıda takipçileri ve izleyicileri bulunuyor.

Youtube’da yer alan kitap tanıtımları ve kitap önerileri video içerik olduğu için çok daha fazla ilgi görebiliyor. Çünkü hem kulağa hem göze hitap etmeyi başarıyor. Mesela ekseriyetle teknoloji yayınları yapan ve kanalının tüm dünyada 4,84 milyon abonesi olan Barış Özcan zaman zaman kitap tanıtımları yapıyor. Bunlardan bir tanesi 2019 yılına ait ve “90 Günde okunabilecek 12 Kitap” başlığını taşıyor. Bu yayın, 1 milyon 822 bin 509 kez görüntülenmiş. Yine 2020 yılı nisan ayında “10 Kitap Tavsiye 10.000 Kitap Hediye” başlığı taşıyan bir video hazırlamış. Bu video tamı 1 milyon 296 bin 190 görüntülenme almış. İkinci video bir kitap satış sitesi sponsorluğunda yapılmış ve hediye kitap uygulaması yapılmış. Aynı zamanda satışlarda büyük bir patlama yaşanmış.

Dolayısıyla sosyal medyada yapılan kitap tanıtımlarının, kitap önerilerinin okuma alışkanlığına ciddi katkısı olabiliyor. İnsanlar kitapları merak edip satın alma, bir yerden temin etme ve okuma yoluna gidebiliyorlar.

Yine Youtube başta olmak üzere bazı sosyal medya platformlarında sesli kitap yayınları var. Bunlar da çok büyük ilgi görüyor. Dünya klasikleri, Türk klasikleri ve diğer eserler arasından sesli kitapları insanlar yolda, dinlenirken ya da diğer tercih ettikleri zamanlarda dinleyebiliyorlar.

Kitap okumak için temel nokta, o kitabın tedarikini yapmaktır. Sosyal medya, kitap tedariki konusunda çok büyük avantaj sağlıyor. Mesela Facebook üzerinde kitaba dair çok sayıda sayfa var. Bunlardan bazıları PDF kitap üzerine. İnsanlar PDF kitaplar paylaşıyorlar ve bunlarla çok geniş arşivler oluşturmak mümkün hale geliyor.

Yine Facebook başta olmak üzere kitaba dair sayfalarda kitap satışları, arayıp bulamadıkları kitabı sorma kolaylıkları da oluyor. Mesela kitapçılarda, kütüphanelerde bulunmayan bir kitabı kişiler Facebook grubunda sorarak başka birisinden temin etme imkanına sahip oluyorlar. Bütün bunlar da sosyal medya etkisiyle kitap okuma konusunda yardımcı oluyor.

Sosyal Medya Kitap Tagi

Sosyal medyanın kitap okumaya faydası konusunda bir alt başlık olarak sosyal medya kitap tagi’ne değinmekte fayda var. Bu, sosyal medya platformlarında bir süredir oldukça popüler. Youtube’da sadece bunun üzerine hazırlanış onlarca video yer alıyor.

Sosyal medya tagi aslında bir kitap tanıtımı. 7 farklı sosyal medya platformuna ait, 7 farklı soru hazırlanmış. Her sorunun altına tagi hazırlayan kişi kitap veya yazar önerileri, eleştirileri yapıyor. Her soru, aynı zamanda platformun özelliğini taşıyor. Mesela Twitter karakter sınırlaması yaptığı için 200 sayfanın altında bir kitap önerisini barındırıyor. Youtube video içerikli olduğu için filmi çekilmesi istenen kitap önerisine ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla bir tanıtım, bir merak uyandıran bu tür uygulamalar, sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaşarak okuma arzusunu arttırıyor.

Sosyal Medyanın Kitap Okumaya Olumsuz Etkileri

Sosyal medyanın kitap kumaya olumsuz etkileri söz konusu olduğunda en barizi insanların sosyal medyada çok fazla zaman geçirmesi. Maalesef yapılan çoğu araştırmada kişilerin kitap okumaya vakit bulamadıkları cevabı ile karşılaşılıyor. Fakat aynı kişilerin her gün saatlerde sosyal medyada dolaştıkları tespit ediliyor. Türkiye’deki sosyal medya kullanım istatistikleri de bunu gösteriyor. İnsanlar ortalama 3 saat sosyal medyada vakit geçiriyorlar.

Günde üç saat sosyal medyada vakit geçirmek yerine her kim olursa olsun günde üç saat kitap okusa ayda, yılda binlerce sayfa, onlarca kitap bitirilebilir. Bu yüzden sosyal medyanın kitap okumaya olumsuz etkisi en başta zamanı iyi yönetememeye eden olmasından kaynaklanıyor. Kitap okuma oranlarının yüksek olduğu ülkelerde insanlar özellikle seyahat ederken kitap okuyorlar. Hatta çantalarında bir kitap olmadan kesinlikle toplu taşıma araçlarına binmiyorlar. Fakat ülkemizde herhangi bir metro, şehir içi otobüsü ya da şehirler arası otobüs yolculuklarında tercih, kitaptan, okumaktan yana değil, akıllı telefonlardan yana kullanılıyor. İnsanlar ya oyun oynuyor ya sosyal medyada dolaşıyor ya da internette sörf yapıyorlar.

Özellikle büyükşehirlerde her gün insanlar 1.5-2 saate yakın, hatta daha fazla yolda zaman geçiriyorlar. Trafikte bulunuyorlar. Kitap, bu esnada en güzel arkadaş olabilecekken çoğu kişi telefonu ile zaman geçirmeyi tercih ediyor. Bu da okuma oranlarının düşmesine neden oluyor.

Sonuç

Sonuç olarak sosyal medyanın kitap okumaya etkisi yararlı veya zararlı; faydalı ya da faydasız gibi net ifadeler kullanmak yanlıştır. Kitap okumanın herhangi bir zararı olmayıp onlarca faydası vardır. Fakat sosyal medya, kişiye özgür tercih hakkı tanır. Onlarca farklı grup, sayfa, platform, video içeriği vardır. Bunlar arasında iyilerini seçerseniz olumlu yönlerini bulusunuz. Daha faza ve yeni kitaplara ulaşmak için sosyal medya platformlarını kullanırsanız kütüphanenizi genişletmek, yeni kitaplarla farklı ufuklara yelken açmak gibi avantajlara sahip olabilirsiniz. Kontrolü kaybeder ve sadece sosyal medyada şuursuzca dolaşırsanız kitap okumaya zaman ayıramaz, dakikalarınızı, saatlerinizi boşa geçirmiş olursunuz. Bu yüzden kitap okuma, mutlaka insan hayatında olması gereken bir eylemdir. Özellikle de rutin haline getirilmesi çok daha fazla avantaj sağlar. Sosyal medyanın kitaba erişim için bir araç olarak kullanılması gerekir. Bunu başardığınız taktirde her ikisinden de yararlanabilirsiniz.

[bdp_post]

Sosyal Medya Kitap Tagi

Sosyal Medya Kitap Tagi

Sosyal medya kitap tagi son zamanlarda kitap, yazar önerisi, eleştirisi adına yapılan etkinliklerden bir tanesi. Sosyal medya platformlarının özelliklerine göre 7 soru oluşturuluyor ve bunların her birisi için platformun temel özelliklerine göre cevaplar veriliyor. Mesela Youtube bir video platformu olduğu için film içerikli bir soru sorulurken Twitter duygu ve düşünceleri sınırlı karakterle ifade etmeye imkân verdiği için daha kısa bir kitaba dair soru soruluyor. Ben de sizler için önerilerimi içeren bir sosyal medya kitap tagi hazırlamayı uygun gördüm. Keyifli okumalar…

Nedir Sosyal Medyada Kitap Tagi?

Sosyal Medya Kitap Tagi
Sosyal Medya Kitap Tagi
  • Facebook: Sana herkesin okuman için baskı yaptığı bir kitap?

Şeker Portakalı -JoseMauro De Vasconcelos

Bu kitap aslında bir kişinin baskısı ile değil, çevrenin baskısıyla okuduğum bir kitap. Çoğu zaman herkesin elinde gördüğüm, sürekli vitrinlerde yer alan kitapları okumak için bir süre beklerim. O furya geçtikten sonra hala içimde bir merak varsa okumayı tercih ederim. Fakat Şeker Portakalı için aynı durum geçerli değil.

Şeker Portakalı kitabını sürekli gittiğim kitapçılarda, alışveriş yaptığım internet sitelerinde çok satanlar arasında görüyordum. Bir süre görmezden geldim! Fakat bir noktada ya ne var bu kitapta bu kadar? dedim ve satın aldım. İyi ki de almışım. Hemen okumaya başladım ve gerçekten birkaç sayfa sonra Zeze’nin yanında, hatta yanı başında olduğumu hayal ettim. 5-6 yaşlarındaki Zeze aslında yoksul bir aile çocuğu. Hayatları ailecek çok parlak değil. Fakat Zeze çocuk kalbiyle içinde bulunduğu ortama hapsolmuyor. Hayaller kuruyor. Yeri gelince büyümüş küçülmüş oluyor, yeri gelince muziplikleri yapmaktan geri kalmıyor. Siz de sayfalar boyunca Zezeilebirlikte hem seviniyor hem üzülüyorsunuz. Fakat sonunda göz yaşlarınızın kendiliğinden yanaklarınızdan süzüleceği bir sahne ile karşılaşıyorsunuz.

Eğer Şeker Portakalı okumadı iseniz ilk sayfalar karmaşık, durağan gelebilir. Sakın sıkılıp pes etmeyin. Bitirdiğinizde serinin iki kitabı daha var. Güneşi Uyandıralım ve Delifişek. Bunlarda da Zeze’nin ilerleyen yıllarına şahit oluyorsunuz.

  • Tumblr: Sen okuduktan daha sonra popüler olan bir kitap?

Değirmen- Sabahattin Ali

Sabahattin Ali’nin Değirmen adlı hikâye kitabını ben lise döneminde okumuştum. Nasıl elime geçmişti, kim önermiş ya da nerden görmüştüm hatırlamıyorum. Fakat içindeki hikayeler çok hoşuma gitmişti. Akıcı bir dil, içten bir anlatım ve kısa kısa hikayeler olduğu için okuması kolay gelmişti. Ancak her hikâyeyi bitirdiğimde durup düşünüyor, hikâyenin benim hayal dünyamda devam ettiğini sezinliyordum. Ardından Sabahattin Ali’yi merak edip araştırdım. Hayatı, özellikle trajik biçimde öldürülmüş olmasına çok üzüldüm. Hala aynı hislerim devam ediyor…

Değirmen’den sonra da Sabahattin Ali’nin hemen bütün kitaplarını okudum ben. Hatta mahkemelerdeki savunmaları, şiirleri çok ilgimi çekmişti. Bestelenen şiirlerini özellikle internetten arayıp dinlerdim. Aradan yıllar geçti.Acayip bir Sabahattin Ali popülaritesi ortaya çıktı. Kürk Mantolu Madonna ve diğer eserleri hep en çok satanlar arasında yer alıyor. Bunu hak eden nadir kalemlerden birisi olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Sabahattin Ali, çok genç yaşta hayata gözlerini yummuş. Bir fail-i meçhul kurbanı. Fikirleri, düşünceleri, doğru kabul ettiğini söylemekten vazgeçmemesi nedeniyle hapislere atılıyor. İşkence görüyor ve hapishanedeyken sır biçimde ortadan kaybediliyor. Kim bilir daha uzun yaşasa ne eserler kaleme alacak, Türk Edebiyatına nasıl bir ivme kazandıracaktı? Ölümü kabul edilen zamanın üzerinden 70 yıl geçince kitaplarının telif hakları kalktı. Bu yüzden de çok sayıda yayınevi Ali’nin kitaplarını bastı. Marketlerdeki indirim reyonlarında dahi bulunabiliyor. Fakat keyif alacağınız ve kitaplığınızın en özel köşesine koyacağınız kitaplar olacağını düşündüğüm için biraz bilindik bir yayın evinden, daha kaliteli baskılar almanızı öneriyorum.

  • MySpace: Önceden okuyup beğendiğin ama şimdi okusan muhtemelen beğenmeyeceğin bir kitap?

Yavuz Bahadıroğlu

Burada bahsedeceğim tek bir kitaptan ziyade bir yazar. Yavuz Bahadıroğlu’nun kitaplarıyla daha ortaokul yıllarında tanışmış, lise, hatta üniversite yıllarımda büyük bir ilgiyle okumuştum. Özellikle ilk tanıştığım yıllardaki kitaplarında anlattığı tarih sahnelerinde coşuyor, okudukça göğsüm kabarıyordu. İslamiyet ve Türklük vurgusu yapıyor, atalarımız neler yapmış, neler başarmış, tarihimizde ne cengâverler varmış diye hayret ediyordum. Çocukluğun heyecanı ile yıllarca benzer hisler devam etti.

Bahadıroğlu Osmanlı padişahlarını anlatıyor, o dönemlerdeki Mimar Sinan gibi önemli kişilerin hayatlarına kitaplarında yer veriyordu. Akıcı dili ve hikâye edişi ile okumayı sevmemde, tarihi sevmemde payı olmuştur diye düşünüyorum. Fakat son yıllarda kendisini tanıdıkça, konuşmalarını, beyanlarını gördükçe benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Sonradan fark ettim ki kitaplarında da sağlam bir kurgu yok. Bir iki kitabında çeşitli tekrarlar fark ettim. Bunlar bende yazdığını dönüp okumadan, kurgusunu, zaman, olay kronolojisi oluşturmadan kitaplarını bastırdığı algısı uyandırdı. Yine akademik tarih kitapları ile bazı kitaplarını karşılaştırdığımda olayları, durumları taban tabana zıt işlediğini fark ettim.

Yavuz Bahadıroğluolayları kendi penceresinden görüyor ve nasıl sunmak istiyorsa öyle sunuyor, yeri gelince kitaplarındaki anlattığı değerlerden çok uzak söylemleri ağzına alabiliyordu. İlk başta buna şaşırsam da bir süre sonra bunun daha ileri geçtiğini fark ettim. Sonuç olarak benim için bir hüsran oldu diyebilirim.

  • Instagram: Çok güzel olduğu için Instagram’a koymak istediğin bir kitap?

Uzun Hikaye- Mustafa Kutlu

Mustafa Kutlu ile ilk tanışmam üniversiteyi bitirdiğim yıl olmuştu. Dört yıl boyunca edebiyat dersleri almış, fakat hiçbir hocamızdan Mustafa Kutlu adını duymamıştık. Varsa yoksa hayatını kaybetmiş yazarların, şairlerin kitapları okutuluyor, anlatılıyordu. Gençten bir hocamız Kutlu’nun o ara yeni çıkan bir kitabından bahsediyordu ve mutlaka tanışmamız gerektiğini söylemişti. Ben de Uzun Hikaye’yi internetten buldum ve sipariş verdim. Daha geldiği gün bitirmiştim. Dili, anlatılan konu, o kadar hoşuma gitmişti ki ondan sonra neredeyse bütün kitaplarını satın alıp okumaya başladım.

Uzun Hikaye, 2000 yılında ilk baskısını yapmış. Fakat asıl ününü 12 Ekim 2012 tarihinde vizyona giren filmiyle kazandı. Tabi ben de o ilk gün gidip filmini izlemiştim. Film, yönetmeni ve kadrosuyla büyük yankı uyandırdı ve herkes Kimmiş bu Mustafa Kutlu? diye araştırmaya, kitapları bir anda her yerde satılmaya başladı. Bu kitap birkaç kez okuduğum, her seferinde de farklı duygular hissettiğim nadir kitaplardan birisi olmuştur. Daha sonra da pek çok kişiyi Mustafa Kutlu ile tanıştırırken ilk önerdiğim kitabı olmuştur. Roman tadında bir hikâye okumak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim. Elinize alıp başladığınızda zaten ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu arada filmi de çok başarılı. İnternetten bulup izlemenizi öneririm.

  • Youtube: Filme çevrilmesini istediğin bir kitap?

Hayvan Çiftliği- George Orwell

Hayvan Çiftliği’nin artık bilmeyenimiz yok. Son yıllarda ülkemizde en çok satan ve en çok okunan kitaplarından birisi. Mesela 1000K kitap sosyal paylaşım sitesinde 95,9 bin kişi kitabı Okudum olarak işaretlemiş. 2,5 milyon kez görüntülenmiş.

Hayvan Çiftliği’nin bu başarıyı elde etmesinin pek çok nedeni var. Öncelikle kitap, 1945 yılında Birleşik Krallıktayayınlanmış. Mecazi bir dille yazılmış, fabl tarzında, siyasi bir hiciv romanıdır. Romanda aslında eleştirilen Stalinizmdir; fakat sadece Stalin dönemi anlatılmıyor. Bütün totaliter rejimleri anlatıyor. Her zaman benzer rejimler var olmaya devam ettiği için de kitap, güncel kalmayı daima sürdürüyor.Rejimlerin neler vaat ederek başa geldiklerini, nasıl bir yaşam ve söylem geliştirdiklerini, gücü, makamı elde edinceye kadar nasıl şirin gözüktüklerini anlatıyor. Fakat güce, makama eriştikten sonra eleştirerek yerine geldikleri düzenden çok daha ötesine geçiyorlar.

Bir Peri Masalı altbaşlığı ile yayınlanan Hayvan Çiftliği Türkçeye ilk kez 1954 yılında Halide Edip Adıvar’ın tercümesiyle çevrilmiş. Yıllar içinde çeşitli baskılar yapmış. Yakın zamanda ise Can Yayınları özel baskılarla da kitabı piyasada bulunduruyor. Etkili anlatımı ve eşsiz kurgusu eşliğinde Hayvan Çiftliği herkesin okuyabileceği, hatta tekrar tekrar okunabilecek bir kitap. Burma Günleri, Papazın Kızı, Boğulmamak İçin, Paris ve Londra’da Beş Parasız, Wigan İskelesi Yolu, Aspidistra gibi dilimize çevrilmiş başka kitapları da olsa ülkemizde George Orwell’in1984 ile birlikte en tanınan kitabı.

Şahsen başarılı kitapların filme çevrilmesine çok sıcak bakmıyorum. Bu da kitaplardan filme çevrilen eserlerin pek çoğunu başarısız bulmamdan kaynaklanıyor. Nedense birçok kitaptan uyarlanma film, aynı tadı vermiyor. Başarılı olanlarsa izlenmeye doyulmuyor. Bu açıdan Hayvan Çiftliği’nin iyi bir yönetmen ve güçlü bir kadro tarafından filme çekilmiş olmasını isterdim. Çünkü bu kitap, üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken, siyaset bilimi açısından birçok detay barındırıyor. İnsanların, partilerin totaliterleşmesinin, otoriterleşmesinin önlenmesi adına bazı önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Dünya tarihinde pek çok canlı örneğinin de olması hasebiyle insanlara fark ettirmek için film, kitaptan daha etkili olabiliyor.

Bu arada Hayvan Çiftliği için daha önce iki uyarlama yapılmış. İlk 1954 yılına ait Birleşik Krallıkta yayınlanan bir animasyon, ikincisi de 1999 yılına ait ABD’de yayınlanmış bir animasyon filmi. Ancak günümüz görselliğinde ve profesyonelliğinde bir filme uyarlanırsa çok güzel olacağını düşünüyorum.

sosyal medya kitap tagi
sosyal medya kitap tagi
  • Goodreads: Herkese önerdiğin bir kitap?

Sarı Traktör – Talip apaydın

Herkese önereceğim kitap, Talip Apaydın’ın Sarı Traktör romanı. 200 sayfaya yakın, son derece eğlenceli, etkili ve ele aldığı dönemi yansıtması bakımından çok değerli görüyorum. Kitapta Özeler köyü, köylüler ve köylünün maruz kaldığı değişim anlatılıyor. Köylüler tarımla geçinmekte ve yıl boyu çalışmaya devam etmektedir. Hepsi çalışmayı çok sever. Atları, öküzleri ve Düvenleri ile geçimlerinin peşinde çalışmaktadırlar. Fakat köye ilk traktör geldiğinde tarım işlerinin daha hızlı ve daha az çaba ile yapabileceklerini görürler. Fakat traktör almak hiç de kolay değildir.

Köyün varlıklı ailelerinden İzzet Ağa’nın oğlu Arif de çalışıp çabalamayı çok sever. Fakat traktörü gördükten sonra sevgilisine duyduğu aşka bir de traktör aşkı eklenir. Babasını bir türlü ikna edemez ama pes de etmez… roman, tarımda makinalaşmanın yeni yeni başladığı yıllarda Anadolu insanımızın çektiği sıkıntıları, traktörün o dönem halka sunulma biçimini, insanların gayretlerini, umutlarını ve sarı traktörle (teknoloji aslında) buluşma heyecanlarını estetik biçimde anlatıyor. Aile bağları, arkadaşlıklar, sevgi, aşk gibi kavramlar farklı bir tatla anlatılıyor.

  • Twitter: 200 sayfanın altında olan, okuduğun ve çok sevdiğin bir kitap?

Kırmızı Çizgi -SamarMahfouzBarraj

Kırımızı Çizgi sizlere tavsiye edeceğim bir çocuk kitabı. Eğer çocuğunuz ya da küçük çocuğu alan yakınlarınız varsa kesinlikle almanızı, hediye etmenizi öneriyorum. 24 sayfalık bir kitap. Kısa metni ve onu destekleyen son derece güzel çizimleri bulunuyor. Adından da anlaşılacağı üzere kitapta Emir annesine kırımızı renk ve kırmızı çizgi üzerinden sorular soruyor. Annesi de ona ülkemizin, evimizin birer kırmızı çizgimiz olduğunu; fakat başka kırmızı çizgilerimiz olduğunu anlatıyor. Çocuklara mahremiyet eğitimi vermek için son derece başarılı, etkili ve eğlenceli bir kitap olmuş.

Maalesef son zamanlarda sapıklığın haddi hesabı yok ve bundan en çok payını alanlar çocuklar. Bu yüzden her birimizin çocuklarımızı bilinçlendirmemiz, bazı değerleri aşılamamız ve kırmızı çizgilerinin olduğunu, herkesin kırmızı çizgilerinin bulunduğunu, hem başkalarının kendi kırmızı çizgilerinin içine girmesine izin vermemesi hem de başkalarının kırmızı çizgilerini geçmemesi gerektiğini anlatmalıyız. İşte SamarMahfouzBarraj tarafından kaleme alınan bu kitap, bunu en güzel şekilde anlatabilmemize yardımcı oluyor.

Sosyal Medya Kitap Okuma

Sosyal Medya Kitap Okuma

Sosyal medya son yıllarda insanların interneti en sık kullanım alanlarından birisi. İnsanlar internette bulundukları zamanın en az yarısını sosyal medya platformlarında geçiriyorlar. Çoğu kişi birden fazla sosyal medya platformunu aynı anda kullanılmaya devam ediyor ve birden fazla platformda üyeliği oluyor. Bu noktada internet kullanımı-mobil cihaz kullanımı- sosyal medya kullanımı birlikte ilerliyor. Bunların birisinin artışı doğrudan diğer ikisinde de artışa neden oluyor.

Türkiye her ne kadar teknoloji geliştirme bakımında kısır olsa da tüketimi bakımında son derece bonkör. Herhangi bir yerli sosyal medya aracı olmamasına rağmen nüfusa oranlar sosyal medya kullanım rakamlarıyla her alanda ilk 10 içinde, hatta Avrupa’da ilk 3 arasında bulunuyor.

Sosyal Medyada Kitap Okumak
Sosyal Medya Kitap Okuma

Son verilere göre ülke nüfusunun yüzde 74’ü, yani 62 milyon kişi düzenli olarak internet kullanıyor. Nüfusun yüzde 64’ü, yani 54 milyon kişi de sosyal medya kullanıcısı. Mobil kullanıcısı ise 77 milyon ve bu da nüfusun yüzde 92’sine tekabül ediyor. Her yıl düzenli olarak artış devam ettiği gibi kullanıcılar, günde 7,5 saatlerini internette geçiriyorlar. Bunun da 3 saatini sosyal medyada geçiriyorlar. Dolayısıyla çok yoğun bir sosyal medya kullanımı mevcut.

Sosyal medyanın kullanımının bu kadar fazla olması bir sorun mu? Tam olarak “evet” demek mümkün değil. Fakat ülkemiz adına sorun olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü sosyal medya, aslında insanların kendilerini özgür hissettikleri, etkileşime girdikleri, aynı duygu ve düşünce etrafında toplanan kişilerin, bir arada oldukları bir mecra. Özellikle totaliter, otoriter rejimlerin olduğu ülkelerde sosyal medyayı bir özgürlük alanı olarak kullanıyorlar. Haberlere, bilgiye, gerçeğe erişim aracı olarak kullanıyorlar. Dolayısıyla sosyal medya bir “araç”. Fakat ülkemizde pek çok kişi sosyal medyayı tiryakilik, bağımlılık seviyesinde kullanıyorlar ve bu yüzden o kişiler için artık “araç” olmaktan çıkıp “amaç” haline geliyor. Yaşamı, nefes almayı, gülmeyi, eğlenmeyi sosyal medyada aktif olmaya bağlıyorlar. Tabi ki bu da beraberinde çeşitli sorunlar getiriyor.

 

Sosyal medyanın hayatın pek çok yönünü etkilediği bir gerçek. Bu noktada en çok karşılaştırılan da kitap okumak oluyor. Sosyal medyanın kitap okuma üzerinde olumsuz etkisi olduğu ya da sosyal medyanın kitap okuma oranlarının artmasında etkili olduğu tezleri öne atılıyor. Bunların her ikisinin de belli bir oranda doğruluk payı var.

 

Eğer sosyal medya kitap okuma için bir araç olarak kullanılmak istenirse son derece faydalı oluyor. Fakat insanların sosyal medyada çok fazla zaman harcamalarının diğer aktivitelere zaman ayırmalarını güçleştirdiği de bir gerçek. Her gün insanlar en az 3 saatlerini sosyal medyada geçiriyorlar. Eğer bu süreyi sosyal medya kullanmadıkları taktirde kitap okumak için harcayacaklarını varsayarsak doğrudan sosyal medyanın kitap okumaya olumsuz etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü her gün bir kişi 3 saat kitap okusa saatte 30 sayfa okuduğunu varsaysak günde 90 sayfa kitap okumuş olur. Bu sayede orta uzunlukta her hafta iki kitap bitirilebilir. Bu yönüyle bakıldığında sosyal medya kullanımının kitap okuma oranı üzerindeki etkisi olumsuz gibi düşünülebilir.

Sosyal medya ile kitap okuma

Sosyal medya ile kitap okuma arasındaki denklem her zaman doğrudan olmayabilir. Yani “eğer o üç saati sosyal medyada geçirmesi kesin kitap okuyacaktı insanlar.” Demek yanlış bir çıkarım. Çünkü toplum olarak kitap okuma seviyemiz oldukça düşük. Son yıllarda kitap okuma oranlarında da belli bir artış olsa da kitap okuma alışkanlığımız genel itibariyle çok zayıf. Bunun yanında bir de nitelikli okuma meselesi var. Bugün ortaokul, lise çağındaki çocukların, hatta üniversite çağındaki çocukların çok büyük bir “nitelikli okuma” sorunu var. Fakat bütün bu olumsuzlukların sebebi olarak sosyal medya kullanımını bahane göstermek son derece yanlış bir yaklaşım. Bundan 2o yıl önce sosyal medya yoktu veya kullanım oranı çok düşüktü. Fakat toplumumuzda kitap okuma oranları her zaman düşük olmuştur.

Sosyal Medya Kitap Okuma
Sosyal Medyada Kitap Okuma

Sosyal Medya Platformlarının Kitap Okumaya Etkisi

Sosyal medya kitap okuma oranları üzerinde, eğer doğru kullanılırsa, faydalı olabilir. Bunun için hemen her platform kullanılabilir. Hali hazırda olumlu yönde kullanan pek çok kişi ve kurum da vardır. Özellikle yayınevleri ve yazarlar sosyal medyanın pazarlama gücünden faydalanarak kitaplarını çok daha geniş kitlelere ulaştırabiliyorlar. Yayın evleri ve yazarlar kısa tanıtım videoları, görsel fotoğraflar hazırlayarak etkili bir içerikle birlikte hedef kitlelerine reklamlarını yapabiliyorlar.

Sosyal medyanın kitap okumaya faydalarıreklam ve öneri konularında öne çıkıyor. Geleneksel medyada reklam yapmak yerine sosyal medyada kitaba dair reklam yapmak hem daha az maliyetli oluyor hem de daha kısa sürede daha fazla kişiye ulaşılabiliyor. Bugün kitap fuarları, imza günleri, paneller ve diğer bütün etkinlikle sosyal medya aracılığıyla çok daha kısa sürede geniş kitlelere ulaştırılabiliyor.

Kitap okuma konusunda önerilerin büyük yeri vardır. İnsanlar özellikle idol, saygıdeğer bir kişi, ünlü bir kişi olarak gördüklerinin önerdikleri kitaplara, filmlere, dizilere daha fazla ilgi gösteriyorlar. Bu noktada sosyal medya araçları öneride bulunmak ve öneride bulunanlara ulaşmak için son derece etkili oluyor.

Türkiye’de son istatistiklere göre en çok kullanılan sosyal medya platformlarının kitap okumaya olumlu etkileri şöyle değerlendirilebilir:

  • Youtube

Youtube video paylaşım temelli bir sosyal medya aracı ve Türkiye’de uzun yıllardır en çok kullanılan sosyal medya platformu olmaya devam ediyor. Gerek mobil gerekse smarttv, bilgisayar gibi araçlardan rahatlıkla erişim sağlanabiliyor.

Youtube yüzlerce farklı kategoride içeriğe sahip. Bu yüzden nasıl kullanılmak istenirse o şekilde kullanılmaya müsait bir platform. Herkes ihtiyacına uygun bir içeriği Youtube’da bulabiliyor. Bugün Youtube’da arama alanına “kitap” yazdığınızda karşınıza kitaplaalakalı pek çok başlık çıkıyor;

  • Kitap okuma müziği,
  • Kitap dinle,
  • Kitap okurken dinlenecek müzikler,
  • Kitap önerileri,
  • Kitap okuma,
  • Kitap ayracı yapımı vb.

Görüldüğügibi Youtube istendiği taktirde kitap okumaya dair oldukça farklı içerikler sunuyor. Hatta müzik gibi ekstralarla kitap okumayı daha eğlenceli hale getirmek isteyenlere seçenekler sunuyor. Burada özellikle kitap önerileri başlığı altında çok geniş bir sayfa, video içeriği yer alıyor. Fenomenler, yazarlar, Youtuberlar, kitapseverler sevdikleri, merak ettikleri, başkasının da okumasını istedikleri kitapları önerdikleri videolar çekiyorlar. Üstelik bunlar yüzlerce kişi tarafından izleniyor. Hatta 1 milyonun, 1 buçuk milyonun üzerinde izlenme oranına ulaşmış kitap önerileri videoları bulunuyor.

İzleyenler dışında sadece kitap önerisi, kitaplığını göstermek için video hazırlayan kişiler dahi sırf video çekebilmek, paylaşım yapabilmek adına okuyorlar. Bu dahi Youtube’un kitap okuma oranları üzerinde olumlu etki yapmasına fırsat veriyor.

  • Instagram

InstagramTürkiye’de en çok kullanılan ikinci sosyal medya platformu konumunda bulunuyor. Üstelik gün geçtikçe Instagramkullanıcılarının sayısı artıyor. Platform, özellikle e-ticaret alanında büyük atılımlar yaptığı için satış yapmak isteyen kullanıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bunla birlikte kitap önerileri ve kitap tanıtımları konusundaInstagram oldukça etkili kullanılıyor. Yazarlar okurlarıyla doğrudan bulaşabiliyor. Kitaplarını tanıtabiliyor, yazma süreçleriyle alakalı görsel paylaşımları,hikâye paylaşımları yapabiliyorlar.

Kitap okumayı sevenlere yönelik birçok sayfa Instagram’da mevcut. İnsanlar buralarda okudukları kitapları paylaşabiliyor, yorum yapabiliyor, kitaplar üzerine tartışabiliyorlar. Hatta hangi il, ilçelerde, hangi mekanlarda kitap okuyabileceklerinin, kitap satın alabileceklerininmuhabbetini ediyorlar. Yayın evleri, sahaflar Instagram sayfalarını satış kanalı olarak kullanabiliyor. Dolayısıylaistendiği taktirde kitap severlere, kitap meraklılarına yönelik farklı deneyimler sunuyor.

  • Facebook

Facebook sosyal medya platformlarının ilklerinden olmakla birlikte popülerliğini hala koruyor. Facebook üzerinde de kitaba dair, kitap okumaya dair çok geniş bir içerik var. Yazarlar, yayınevleri Facebook sayfaları üzerinden hedef kitleleriyle doğrudan iletişim kurabiliyorlar. Etkileşim sağlayarak soru cevap yapabiliyorlar. Yeni kitaplarını, etkinliklerini yayınlayabiliyorlar. Hem fotoğraflar hem de videolar paylaşabildikleri için kendilerini çok daha rahat ifade etme imkânı bulunuyorlar.

Facebook üzerinde kitaba dair birçok grup bulunuyor. Buralara üye olarak kitap yorumları, tanıtımları, satışları, etkinlik duyuruları yapabiliyorsunuz. Mesela eski baskı, ulaşamadığınız bir kitap varsa bunu gruptakilere sorarak temin etmeye çalışabiliyorsunuz. Yine PDF kitap paylaşım grupları da var. Buralardaher gün üyeler PDF kitap paylaşımları yapıyorlar ve bazı grupların milyonlarca kitaplık arşivi bulunuyor. Yine ulaşamadığınız, bulmadığınız kitapları sorabiliyor, yardım isteyebiliyorsunuz.

Son zamanlarda Facebook’un en çok kullanılan özelliklerinden birisi canlı yayın olmaya başladı. Kitap tanıtım ve tavsiyeleri haricinde canlı yayın yapan sahaflar olabiliyor. Canlı mezatlar ile kitap satışları yapılabiliyor.

  • Twitter

Twitter, yapı itibariyle kelime sınırlaması olan bir platform. Fakat kullanıcılara çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Etkileşimler diğerlerine nazaran çok daha hızlı oluyor. Gündemler oluşturulup üzerinde binlerce kişi paylaşımda bulunabiliyor. Yine burada da kitap tanıtımları, kitap önerileri, tavsiyeler yapılabiliyor. Görsel ve metin ile birlikte geniş kitlelere çok kısa sürede ulaşılabiliyor.

  • Pinterest

Pinterestgörsel paylaşım platformu olarak öne çıkıyor. Şu an belki de dünyanın en geniş görsel arşivlerinden birisine sahip. Burada kitap kapakları, yazar resimleri, kitaplarla alakalı başka resimlerpaylaşılabiliyor. Bağlantı linkleriyle web sitene, başka bir platforma yönlendirme yapılabiliyor. Hatta doğrudan satış linkine yönlendirme yapılarak kitap satışı için platform kullanılabiliyor.

Yine kitaplardan alıntılar, kitap esprileri, kitap fotoğrafçılığı, kitap kapakları, kitaplık gibi pek çok popüler başlığın altında yüzlerce paylaşım bulunuyor.

Kitapseverler İçin Sosyal Ağlar

Sosyal medya kitap okuma alışkanlığını etkilese de bu, tamamen kullanım şekliyle alakalı. Milyonlarca insanı birbirine bağlayan bu ağlar, benzer ilgileri paylaşan insanlar arasında iletişim olanaklarını arttırıyor. Bu yönüyle oldukça faydalı olabiliyor. Her ilgi alanına ait sosyal ağlara ulaşmak mümkün olduğu için kullanıcı nasıl, ne amaçla kullanırsa ona göre karşılık alıyor. Bu bakımdan kitapseverler için oluşturulmuş ağlar ile başarılı sonuçlar alınabiliyor. Bunlardan bazılarını ve özelliklerin şöyle sıralayabiliriz:

  • Storytel: Uzun süredir en çok tanınan ve kullanılan sesli kitap uygulamasıdır. En çok okunan kitaplar, güncel kitaplar, klasikler, kişisel gelişim kitapları, akademik kitaplar ve daha başka kategorilerde binlerce kitaba burada ulaşabilirsiniz. Yanınızda kitap taşıma derdine son vererek istediğiniz yerde kitap dinleyebilirsiniz.
  • 1000Kitap:Burada okuduğunuz kitapları sıralayabiliyorsunuz. Okudum, Okuyorum, Okuyacağım gibi işaretlemeler yapabiliyorsunuz. Kitap arkadaşlıkları kurabiliyor, listeler oluşturabiliyorsunuz. Alıntılar yapabiliyor, kitaplara yorumlarda bulunabiliyor, diğer kişilerin analizlerini inceleyebiliyor, değerlendirmeler yapabiliyorsunuz. Okuduğunuz bir kitaba ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğiniz tarihleri seçerek okuma sıklığınızı takip edebiliyorsunuz.
  • Moot+Reader:Çok sayıda kitap bulunan sosyal ağda kitaplarınızın yazı tipini, satır aralıklarını, sayfa görüntülerini, gece-gündüz modlarını kendiniz uygulayabiliyorsunuz.
  • Bluefire: Bu uygulama üzerinden not alabiliyor, notlarınızı kaydedebiliyorsunuz. Kitapta bilmediğiniz herhangi bir kelime varsa hemen anlamına bakabiliyorsunuz.
  • Bartme: Uygulama üzerinden kitap takası dahi yapabiliyorsunuz. Eski kitaplarınızı uygulama sayesinde başkalarına verip yeni kitaplar edinebiliyorsunuz. Bu sayede ek ücret ödemeden pek çok farklı kitap okuma avantajı elde ediyorsunuz.

Yukardaki kitap sosyal ağları gerek web sitelerinden gerekse mobil uygulamalarından kullanılabiliyor. Bu yönüyle de son derece pratik, faydalı ve etkili oluyor.

Sonuç olarak sosyal medya platformları doğru kullanıldığı taktirde kitap okumaya pek çok yönden olumlu etki edebiliyor. Fakat kişilere düşen en önemli görev, sosyal medyada geçirdikleri zamanı ve etkileşimde oldukları sayfaları kontrol edebilmek. Bu başarıldığı taktirde sosyal medya kitaba, bilgiye, kültür sanata ulaşma konusunda büyük avantaj sağlayacaktır. Ancak amaçsızca sosyal medyada saatler geçirmek sadece zamanı boşa harcamaktan öteye geçemeyecektir.